Şirketler

Şirketler Çağı – Genel Bakış

Şirketler Çağı

Her ne şekilde adlandırılırsa adlandırılsın çoğunluk onu çokuluslu şirketler olarak nitelendirmektedir. Çokuluslu şirketler; çoğunluğun bu şirketlerin sahip olduğu gücü bilmediği ancak yüzlercesini yakından tanıdığı, ürünlerini kullandığı, hatta hayatının vazgeçilmezleri arasına koyduğu binlerce çeşit ürünü birden fazla ülkede, ciddi büyüklükte yatırımlarla üreten ve pazarlayan firmalardır.

Sahip oldukları iktisadi ve teknik güç sayesinde küresel ekonominin yönlendiricisi ve şekillendiricisi, küresel siyasetin en büyük aktörlerinden biri ve küresel kültürün yaratıcısıdırlar.

Onlar için ulusal ekonomik sınırların ortadan kalkması, ülkelerin bu firmalara sağladığı sayısız ayrıcalık, gümrük konusunda tanıdığı serbestlikler ve ülkelerinde yatırım yapmaları için birbirleriyle giriştikleri amansız rekabet bu şirketlerin gücünü gözler önüne sermektedir.

Çokuluslu şirketler, sahip oldukları küresel ekonomik gücün yanı sıra küresel siyasette de baş aktör konumuna gelmişlerdir. Ekonomik ilişkileri direkt yönlendirmenin yanı sıra siyasi, sosyal ve kültürel hayatı da yönlendirebilecek güce erişmişlerdir.

Küreselleşme, çağımızın en önemli süreçlerinden biridir. Üzerine sayısız incelemenin ve yoğun tartışmaların yapıldığı, yoğun bir biçimde olumlu ve olumsuz eleştirilere konu olan, güncelliğini ve belirsizliğini yitirmeyen bir süreçtir. Küreselleşme sürecinin arkasındaki gücü ise çokuluslu şirketler oluşturmaktadır. Teknolojik gelişmelerin ivme kazandırdığı küreselleşme olgusu, küreselleşme ile çığ gibi yayılan serbest ticaret ve değişen ekonomi politikaları, bu anlayışı körükleyen ve dayatan, teknoloji ve sermayeye yön veren küresel şirketler.

Yaşamın en ücra köşelerine kadar girmiş ve insanlığın ortak küresel değerleri haline gelmiş markaların sahibi küresel şirketler; küresel boyutta dev büyüklüğe ulaşmış, merkezileşmiş, alanında markalaşmış ve oligopolleşmiş, küresel ekonominin lokomotifi ve kural koyucusu, yüksek düzeyde teknik bilgi ve sermayeye sahiptirler.

Hiçbir güç onlar kadar tanınmadı ve onlar kadar dünya genelinde etkili olabilecek güce ulaşamadı. Aynı zamanda hiçbir güç bu kadar görünmez ve o derecede yüksek bir tepkiyle karşılaşmadan kabul edilebilir ve hiç hissettirmeden itaat edilebilir bir küreselliğe ulaşamadı.

Roma İmparatorluğu’ndan Osmanlı İmparatorluğu’na, Napolyon’dan Hitlere ve en son İngiliz İmparatorluğu ve 20.yüzyılın iki süper gücü de dâhil olmak üzere hiçbir güç küresel şirketlerin gücüne erişememiştir.

Merkezlerinin bile yönetim ve kontrol gücünü aşan büyüklüğe ulaşmış küresel şirketler, yapı itibariyle tek merkezden tam manasıyla kontrol edilemeyen birer deve dönüşmüşlerdir. Bu şirketlerin dünyanın en ücra köşesine kadar kurmuş oldukları küresel ağ dünyayı, ekonomiden siyasete, kültürden sosyal yaşama kadar her alanda etkileme gücüne sahip kılmaktadır.

Aynı zamanda küresel şirketlerin büyüklüğü ve dünya etrafına yayılmış olan gücü, bu gücün içerisinde yer alan hisse sahiplerine, üst düzey yönetici ve çalışanları ile ev sahibi ülkelerdeki üst düzey temsilcilerine de büyük bir maddi güç sağlamaktadır.

Halk kitlelerinin çok önemli bir kısmı için Apple, bir bilgisayar ve telefon üreticisinden, General Electric elektrik malzemeleri üreticisinden, Pepsi içecek üreticisinden, Bayer ilaç üreticisinden ve de Ford araba üreticisinden başka bir şey değildir.

Ancak Apple, Chevron, Shell, IBM, Fiat, Toyota, P&G, Coca-Cola, Pfizer, Bayer, Volkswagen ve daha birkaç yüz küresel devin izlemiş olduğu politikalar ve almış olduğu kararlar, en güçlü devletlerin politikalarından daha etkilidir.

Çünkü bu şirketler insanların iş, eğitim, statü, eğlence, giyim, tüketim, alışkanlıklar vs. yani sosyal yaşamın her evresinde inanılmaz derecede etkilere sahiptir. Bu şirketlerden her birinde çalışan işçi sayısı on binler, yüzbinler ve hatta milyonlarla ifade edilmekte ve milyonlarca hatta milyarlarca insanın ekonomik kaderine hükmetmektedirler. Bu şirketler milyon sayıda insana milyonlarca dolar, binlerce insana milyarlarca dolar kazandırırken onların statülerini ve yaşam tarzlarını da değiştirmektedir. Harvard, MIT, Yale, Oxford gibi üniversitelere şirketler tarafından yapılan milyarlarca dolarlık yatırımlar, geleceğin yöneticilerini, bilim adamlarını, hukukçularını, mimarlarını vd. yetiştirirken aynı zamanda küresel şirketler geleceğin yönünü belirleme imkânına sahip olmaktadırlar.

Walt Disney gibi dev tröstler eğlence anlayışına yön verirken, Mc Donalds ve Coca-Cola gibi devler küresel beslenme kültürü yaratmaktadırlar. Apple, Samsung, Microsoft, Sony gibi bilişim devleri insanlığın sanal beyinlerini oluşturmuş durumdadır. 21. yüzyılda bilişim sektörü adeta insanlık için yaşamsal öneme sahip hava, su gibi bir olmazsa olmaz haline gelmektedir.

İnsanoğlunun bilimsel ve teknik alanda sağladığı gelişmeler onu dünyanın dışına taşımıştır. Teknolojik ve bilimsel gelişmelerin her gün artan hızı insanoğlunu küreselleşmenin de ötesine taşıyarak “evrenselleşme” noktasına itecektir. Küresel düzeyde ekonomik ve politik ilişkileri; ülkelerin küresel politikalarını, politikaların seyrini ve gelecekte alabileceği biçimi anlayabilmek için en önemli küresel aktör konumunda olan çokuluslu şirketlerin her yönüyle anlaşılması gerekmektedir. Küresel ekonomiden, küresel siyasetten, küresel kültürden, uluslararası kuruluşlardan ve daha da ötesi ulusal sınırlar içerisindeki ekonomiden, siyasetten ve kültürden ve hatta savaşlardan söz ederken, çokuluslu şirketleri göz ardı etmek ve onlardan bağımsız bir değerlendirme yapmak temelden yoksun ve hiçbir anlam ifade etmeyen girişimden öteye gidemeyecektir. 20. yüzyılın ikinci yarısının ve 21. yüzyılın tam manasıyla anlamlandırılabilmesi, küresel ekonominin ve küresel siyasetin anlaşılabilmesi için çokuluslu şirketlerin anlaşılması gerekmektedir. Yoksa bunlar adına bilinen ne varsa en önemli aktörü olmadan bilinecektir.(Giriş bölümünün tamamı)*

Gerçek manada ekonomi ve siyaset teorisine bir giriş yapılacaksa şirketler ile yapılmalıdır…

*Korkmaz, İbrahim. Çokuluslu Şirketlerin Ekonomik ve Siyasal Değişmedeki Rolü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi, 2015.