Temel Bilimler

Zararın Karşılanmasını Sağlayan Yaptırım Türü – Tazminat

Tazminat

Son yıllarda bilim ve teknolojinin hızlı bir şekilde gelişimiyle kişilerin hareketleri kontrol edilemez hale gelmeye başladı. Hukukunda toplumsal yaşamın bir düzen içinde devam ettirilebilmesi için çeşitli önlemler alması gerekmektedir.

Bundan dolayı hukuk, dönemin koşullarına uygun olarak değiştirilmeli ve geliştirilmelidir. Eğer hukuk durağan olursa, önlemler alınmazsa bir süre sonra kurallar kişiler için sıkıcı hale gelir ve çeşitli problemler ortaya çıkar.

Herkesin bağlı olacağı kuralları bilmesi ve bu duruma uygun davranışlar sergilemesi önemlidir. Toplumsal yarar her zaman ön planda olmalıdır.

Kişi, hayatı boyunca yaptığı hareketlerden ve davranışlarından dolayı başka kişi veya kişilere zarar verebilir. Hukuk sistemi zarar gören kişi veya kişilere, zararlarının giderilmesi için maddi tazminat ve manevi tazminat hakkı olmak üzere iki temel hak tanır.

Maddi veya manevi tazminatı talep edebilmek için dava açılması önem arz eder.

Maddi Tazminat Davası

Maddi tazminat davaları, mal varlığına ilişkin bir zararın oluşmasıyla açılan tazminat davalarıdır. Ancak maddi tazminat davası açılabilmesi için 4 temel şartın oluşması gereklidir.

1-Maddi Zarar

Bir kişinin, malvarlığında elinde olmayan sebeplerden dolayı meydana gelen azalmadır. Diğer bir deyişle, malvarlığının aktif kısmının azalması ve pasif kısmının artmasıdır. Gelir kaybı, tedavi masrafları vb.

2- Hukuka Aykırılık

Maddi zararın meydana gelmesini sağlayan eylemin hukuka uygunluk kriterlerini taşımamasıdır. Örneğin; kişinin özel hayatı bir dergi sayfasında kendisinden izin alınmadan yayımlandıysa bu durum hukuka aykırılık oluşturur.

3- Nedensellik Bağı

Kısaca, oluşan maddi zarar ile yapılan eylem arasındaki sebep-sonuç ilişkisidir.  Örneğin; X, tartıştığı Y’nin yüzüne bir yumruk attı. Y, yüzüne gelen yumruğu bahane ederek senelerdir olmak istediği burun estetik ameliyatını yaptırmak için hastaneye gidip bu masrafları maddi tazminat davası kapsamına taşıyabilir. Ancak bu durum hukuka aykırı eylemin uygun sonucu olarak görülemez. Bundan dolayı yapılan eylem ile sonuç arasında bir ilişki olmadığından nedensellik bağı kurulamaz.

4- Kusur ve Özel Durumlar

Kişinin haklarına veya malvarlığına saldıran şahsın kusurlu olması durumudur. Ayırtım gücü olmasına rağmen saldırıda bulunan kişi hukuk tarafından yargılanır. Ayırtım gücü olmayan kişinin ise kusurlu olması mümkün değildir.

Örneğin ayırt etme gücü bulunmayan A, sokakta normal bir şekilde yürüyen B’ye saldırdı. Yapılan bu saldırı hukuka aykırıdır. Maddi zararın doğması söz konusudur. Nedensellik bağı kurulmuştur. Ancak A’nın ayırt etme gücü bulunmadığından dolayı yaptığı saldırı hukuki sonuç doğurmaz.

Bu koşullardan bir tanesi bile eksik olduğu takdirde maddi tazminat davası açılamaz.

Onur ve saygınlığın hukuka aykırı biçimde ihlal edilmesinde de maddi tazminat davası açılabilir. Bir doktorun veya psikoloğun hasta bilgilerini meslek etiği çerçevesi dışına çıkarak ve hastanın yasal izni olmadan dışarı aktarması bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

Kural olarak saldırıda bulunan kişi ortaya çıkardığı zararlardan sorumludur. Örneğin bir sanatçının yeni çıkaracağı bestesi kendisinin yasal izni olmadan bir internet sitesinde paylaşılmıştır. Bu olayda hukuk düzeninin koruduğu kişisel hakkın ihlali vardır. Sanatçı, internet sayfasının sahibine ve bu paylaşımı yapan kişiye maddi tazminat davası açabilir.

Sağlar arası maddi tazminat üçüncü bir kişiye devredilebilir. Maddi tazminat hakkı olan kişi ölmüşse kazandığı hak mirasçılarına geçer.

Manevi Tazminat Davası

Manevi tazminat davaları ise, kişinin manevi değerlerine saldırı sonucu açabileceği tazminat davalarıdır. Kişinin uğradığı saldırı sonucunda üzüntü veya pişmanlık duyması, depresyona girmesi, psikolojisinin bozulması örnek olarak gösterilebilir. Manevi tazminat davasını açabilmek için de 4 temel şart aranır. Ancak ilk 3 şartın gerçekleşmesi bile manevi tazminat davasının açılması için yeterlidir.

1- Manevi Zarar

Bir kişinin, kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmedir. Saldırı malvarlığına veya şahıs varlığına olabilir. Kişiye iftira atılması ve bu iftiranın her yerde yayılması sonucunda kişinin depresyona girmesi örnek olarak gösterilebilir.

2- Hukuka Aykırılık

Yapılan saldırı hukuka aykırı olmalıdır.

 3- Nedensellik Bağı

Saldırı ve sonuç arasında bir bağlantı bulunması gereklidir. Kişinin uğradığı manevi zararın yapılan saldırıyla bir bağlantısı yoksa burada nedensellik bağından söz edilemez.

 4- Kusur veya Aykırı Bir Durumun Varlığı

Kusurlu veya kusursuz sorumluluk halleri fark etmeksizin manevi tazminat talebinde bulunulabilir. Kişi ayırt etme gücüne sahip olmasa bile verdiği manevi zararlardan sorumludur.

Manevi tazminat, karşı taraf tarafından kabul edilmedikçe devredilemez. Ayrıca manevi tazminatı kazanan kişinin ölümü halinde de mirasçılara geçmez. Ancak bu durumun istisnası mevcuttur. Ölen kişi, ölmeden önce manevi tazminatı devredeceği kişiyi belirtirse bu şekilde manevi tazminat devredilebilir.

Kaynak

Türk Borçlar Kanunu, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=6098&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5, Erişim Tarihi: 01.03.2021.